Fikri Mülkiyet Hakları: İklimlendirme Sektöründe Gelişen Teknolojide Hukuki Korunmanın Sağlanması
Günümüzde iklim değişikliği ve sınırlı enerji kaynakları sebebi ile enerji verimliliği önemli bir yere sahiptir. İklimlendirme Sektörü, enerji verimliliğini arttırarak enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasında kilit bir rol oynarken, çevresel etkileri en aza indirgemekte; bunu yaparken mevcut teknolojisini sürekli geliştirerek sürdürebilir, enerji verimliliği yüksek, çevre dostu bir geleceğe zemin hazırlamaktadır.
Hızla gelişen teknolojileriyle büyümeye devam eden iklimlendirme sektöründeki şirketler, ARGE çalışmalarına büyük bütçeler ayırarak yeni teknolojilerini geliştirmeye odaklanmaktadır. Bu noktada fikri mülkiyet hakları olarak isimlendirilen marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım hakları devreye girmekte ve şirketlere ait buluşları, tasarımları ve markaları hukuki olarak koruma işlevi sağlamaktadır. Bu nedenle, sektörde yer alan şirketleri inovasyona teşvik etmek, ürünlerinin taklitleri ile mücadele etmesini sağlamak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla fikri mülkiyet haklarına ilişkin hukuki süreçlerinin bilinmesi oldukça önem arz etmektedir. Bu amaçla aşağıda, uygulamada en çok karşılaşılan sorular derlenerek fikri mülkiyet haklarının kapsamı ve süreçleri konusunda bilgi verilmiştir.
1.Bir fikri mülkiyet hakkı nasıl korunur?
Fikri mülkiyet hakları temelde telif hakları ve sınai haklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Öncelikle korunmasını istediğiniz fikri mülkiyet hakkınızın hangi kategoriye girdiği belirlenmelidir. Her birinin ayrı koruma yolları bulunmaktadır. Örneğin marka, patent ve tasarımlarınızın korunması için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescili gerekli iken, bazı haklar sahibine tescilsiz koruma sağlayabilmektedir.
2.Buluşunuz patent mi faydalı model kapsamında korunmalıdır?
Korunması istenen buluşun hangi kapsamda koruma altına alınması gerektiği, buluşun kullanım amacına ve özelliklerine bağlı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Patent koruması, faydalı modele göre daha katı şartlara sahip, çok daha detaylı, inceleme süresi daha uzun süren, daha maliyetli bir koruma türü ise de koruma süresi daha fazladır. Faydalı model koruması, patente göre daha kısa süreli bir koruma sağlar. Uygulamada, küçük ve orta ölçekli olan sanayici ve işletmelerin buluşlarına yönelik daha çok faydalı model kapsamında koruma talep ettikleri görülmektedir.
Usuller ve bu usuller sonucunda elde edilen ürünler, eczacılıkla ilgili maddeler, biyoteknolojik buluşlar, kimyasal ve biyolojik maddeler kapsamında patent koruması alınabilmekte ise de faydalı model kapsamında koruma alınabilmesi mümkün değildir. Bu ürünün belirtilmiş olan alanlarda olması halinde koruma kapsamına alınması isteniyorsa faydalı model yerine patent başvurusu yapılarak koruma altına alınması değerlendirilmelidir.
3.Patent ve Faydalı Model arasındaki farklar nelerdir?
Faydalı model ve patent arasındaki en önemli fark buluş basamağı ölçütüdür. Buluş basamağı şartının karşılanması için, buluşun ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından yapılan inceleme sonucunda tekniğin bilinen durumundan farklı ve aşikar olduğu tespit edilmelidir. Faydalı modelde buluşun yeni ve sanayiye uygulanabilir olması yeterlidir. Faydalı model ile tekniğin bilinen durumunun aşıp aşılmadığı dikkate alınmaz, yenilik ihtiva eden mevcut teknolojide pratik çözümler sunabilen buluşlar korunur. Faydalı modelde koruma, araştırma raporuna dayanılarak verilir. Türk Patent ve Marka Kurumu’na patent olarak yapılan başvuru, sonrasında faydalı model başvurusuna; yine aynı şekilde bir faydalı model olarak yapılan başvuru, patent başvurusuna dönüştürülebilmektedir.
4.Endüstriyel tasarım nedir?
Endüstriyel tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Çeşitli endüstrilerde kullanılan endüstriyel tasarım, bir ürünün markalaşmasına katkıda bulunarak rekabet avantajı sağlar. Endüstriyel tasarım ile ürünlerin tüketiciler nezdinde tanınırlık kazandırması neticesi ile tasarım sahiplerine pazarda öne çıkma ve marka değeri oluşturma fırsatı sağlamaktadır. Bu bağlamda tasarımların tescil koruması altına alınarak, izinsiz kullanımı ve taklit edilmesi engellenmektedir.
5.Marka nedir ve nasıl korunur?
Ticari marka, bir şirketin veya işletmenin ürünlerini veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt etmek ve tanımak için kullandığı bir işaret veya semboldür. Marka olarak kullanılan öde bir isim, işaret, sembol olabileceği gibi harfler ve sayılar, renkler, sesler, hareketler, kokular ve tatlar da marka koruması altında yer alabilir.
Markanın koruma altına alınabilmesi için tescil işlemi gerekmektedir. Türkiye’de marka koruması için tescil işlemi Türk Patent ve Marka Kurumu’nda gerçekleştirilmektedir. Tescilli marka, hak sahibine belli bir süre ile koruma sağlar. Bu korumanın yeniden başvuruda bulunularak uzatılması mümkündür.
6.Fikri mülkiyet hakları ne kadar süreyle korunur?
PATENT: Patent başvurusu yapıldığı andan itibaren koruma süresi başlar ve 20 yıl boyunca devam eder.
FAYDALI MODEL: Faydalı model başvurusunun yapılmasından itibaren koruma başlar ve 10 yıl boyunca koruma sağlar. Koruma süresinin uzatılması mümkün değildir.
TASARIM: Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilen tasarımlar için 5 yıldır. Bu süre, tasarımın tescil edildiği tarihten itibaren başlar. Tasarım koruma süresi 5 yılda bir yenileme yapılarak toplamda 25 yıla kadar uzatılabilir. Tescilsiz tasarımların koruma süresi ise 3 yıldır.
MARKA: Başvuru tarihinden itibaren on yıldır. On yılda bir yenileme işlemi yapılarak marka hakkı sonsuz süre korunabilir.
COĞRAFİ İŞARET: Coğrafi işaret tescilinin koruma süresi tescil ile başlamış olup, 10 yılda bir yenilenerek süresiz olarak uzatabilir.
TELİF: Telif hakkında koruma süresi, eser sahibi yaşadığı sürece koruma sağlar ve ölümünden itibaren 70 yıl boyunca koruma kapsamı devam eder.
7.Neden tescil işlemi yapılmalı?
Fikri mülkiyet haklarının tescili, marka, patent, tasarım, telif hakları gibi farklı kategorilerdeki hakların korunması açısından önemli avantajlar sunar. Fikri mülkiyet haklarını korumasının kaynağı olarak korunan değerler her ne kadar soyut olsa da mülkiyet hakkına dayanır. Ürünlerin soyut olmasından ötürü buna ilişkin bir koruma sağlanması amacı ile hakkın sahibi olduğuna ilişkin somut bir belge gerekir. Tescil işlemi, kişinin fikri mülkiyet hakkına sahip olduğunu gösterir belge niteliğini taşır. Böylece soyut olan ürün somut bir koruma altına alınır.
Tescillenen fikri mülkiyet hakları, hakka ilişkin bir ihlalin gerçekleşmesi durumunda hak sahibine yasal korumalardan ve hukuki yola başvurma imkânı sağlar. Ayrıca, tescil edilmiş haklar, şirketlere lisanslama ve ticarileştirme fırsatları sunarak ekonomik değer yaratma potansiyeli taşır. Tescilin, yatırım çekme, rekabet avantajı elde etme ve inovasyon teşvik etme gibi ek stratejik avantajları da vardır.
Tüm bunlar, fikri mülkiyet haklarının tescilinin, şirketlerin sürdürülebilir rekabet avantajları elde etmelerine, yatırımlarını korumalarına ve yaratıcı çabalarını ödüllendirmelerine yardımcı olan kritik bir adım olduğunu gösterir.
8.Fikri mülkiyet hakları ihlal edildiğinde ne yapılmalıdır?
Fikri mülkiyet hakları ihlal edildiğinde, hak sahibinin izlemesi gereken adımlar çeşitli olabilir. İlk olarak, ihlal durumunda hak sahibi ya da hak sahibi adına vekili hukuki yollara başvurarak ihlalin önlenmesi, durdurulması ve eğer zarar doğmuşsa zararın karşılanması gibi taleplerde bulunulabilir.
Hak sahibi, fikri mülkiyet hakkının ihlal edildiğini kanıtlayarak dava açarak dava yoluna gitmesi de mümkündür. Mahkemenin, ihlal durumunun tespit edilmesi halinde, tazminat yoluyla ihlal sonucunda oluşan zararların karşılanmasını sağlar. Mahkeme, ihlal davası sürecinde geçici veya sürekli ihtiyati tedbirler alabilir. Bu tedbirler, ihlalin hemen durdurulmasını, malların el konulmasını, üretim veya dağıtımın durdurulmasını ve diğer önlemleri içerebilir.
Hak sahibinin bulunabileceği diğer bir yol, mahkemeden ihlal durumunda üretimin ve dağıtımın durdurulması talebinde bulunmasıdır. Mahkeme, bu talebi değerlendirerek geçici veya sürekli olarak üretim ve dağıtımın durdurulmasına karar verebilir.
Hak sahibinin ihlal karşısında mahkemeden talep edebileceği diğer bir unsur ise ihlal edenin para cezası ödemesine ilişkin talepte bulunmasıdır. Hak sahibi, ihlal durumunda ihlal eden kişiye para cezası talebinde bulunabilir. Mahkeme, ihlal durumunu tespit ettiğinde, ihlal eden tarafı belirli bir miktar para cezasıyla cezalandırabilir.
İhlallere yönelik sadece hukuki sorumluluk değil cezai sorumluluğun da doğması mümkündür. Türk Ceza Kanunu’na göre, kasıtlı olarak fikri mülkiyet haklarını ihlal eden kişilere hapis cezası verilebilir. Bu cezalar, ihlal suçunun türüne, ihlalin boyutuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
9.Bir çalışmanın fikri mülkiyet hakları kimin olur: çalışan mı, işveren mi?
Ürünün niteliğine göre hükümlerine başvurulmaktadır. Buna göre yapılacak sözleşme ile aksi kararlaştırılabilmekle beraber hak sahipliği aşağıdaki gibidir:
TASARIM: Çalışanların bir işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların hak sahibi, işverenleridir.
PATENT: Çalışanın, bir işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşu; yaptığı diğer buluşlar serbest buluştur.
Çalışanın bir herhangi bir buluş yapması halinde işverenine yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Patente konu olabilecek buluşlar hakkında işverene seçimlik haklar sunulmuştur.
Hizmet buluşu söz konusu olduğunda işverenin üç seçimlik hakkı bulunmaktadır:
1.Türk Patent ve Marka Kurumu’ na (“TPMK”) başvurarak buluşu tüm hakları kendine olacak şekilde
tescil ettirebilir,
2.TPMK’a başvurarak kısmi hak talebinde bulunabilir ya da
3.Yazılı bildirimin kendisine tebliğini müteakip dört ay hareketsiz kalarak buluşun serbest buluş özelliği
kazanmasına neden olabilir.
Serbest buluş işletmenin faaliyet alanına girmekteyse çalışan öncelikle işverenine buluştan yararlanma hakkı vermek zorundadır. İşveren çalışanının teklifine üç ay içinde cevap vermez ise, yararlanma hakkını kaybedecektir. Çalışan işvereni hizmet buluşu üzerinde tam hak talep etmesi halinde, makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. Buluş bedeli ve ödeme şeklî, işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme ile belirlenecektir.
10.Fikri mülkiyet hakları nasıl uluslararası düzeyde korunur?
Türkiye, fikri mülkiyet haklarının korunması için bir dizi uluslararası anlaşmaya taraf olmuştur.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) yürüttüğü anlaşmalar, uluslararası düzeyde koruma sağlar. Türkiye, WIPO’nun bir üyesi olduğu için de anlaşmaları ve standartları uygulayarak uluslararası koruma
sağlanabilir.
Uluslararası patent koruması için Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) sistemi kullanılabilir. PCT sistemi, bir patent başvurusunu bir kez yaparak çok sayıda ülkede koruma talebinde bulunma imkanı sunar. Türkiye de PCT sistemine katılmıştır ve Türk Patent ve Marka Kurumu, PCT başvurularını kabul eder.
Uluslararası marka koruması için Madrid Sistemi kullanılabilir. Madrid Anlaşması ve Madrid Protokolü, bir ana başvuru veya kayıt üzerinden birden fazla ülkede marka tescili yapma imkanı sağlar.
Türkiye, Madrid Sistemi’ne taraf olduğu için Türk Patent ve Marka Kurumu üzerinden uluslararası marka tescili başvurusunda bulunabilirsiniz.
11.Fikri mülkiyet haklarının ticarileştirilmesi ve lisanslanması nasıl gerçekleşir?
Fikri mülkiyet haklarının ticarileştirilmesi ve lisanslanması, hak sahiplerine fikri mülkiyetlerini başkalarına kullanma veya ticari faaliyetlerde bulunma izni verme imkanı sağlar.
Fikri mülkiyet haklarınızı ticari anlaşmalar yoluyla değerlendirebilirsiniz. Bu tür anlaşmalarla haklarınızı başka bir şirketle ortaklık kurarak kullanabilir, devredebilir veya satabilirsiniz. Bu süreçte, anlaşmaların hükümleri, taraflar arasındaki sorumluluklar, telif hakkı veya patent transferi gibi konuların ayrıntıları dikkate alınmalıdır.
Lisanslama anlaşmalarında, hakların kapsamı, kullanım koşulları, süre, bölge ve tazminat gibi konular belirtilir. Lisanslama anlaşmaları genellikle yazılı olarak düzenlenir.
ÖZGEÇMİŞ
Av. Sinem Saraçoğlu
Sinem Saraçoğlu; Avukat ve Türk Patent ve Marka Kurumu’nda kayıtlı Marka ve Patent Vekilidir.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Sinem Saraçoğlu, Almanya Köln Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Ekonomi Hukuku üzerine yüksek lisans yapmıştır. İzmir’ de bulunan Kapital Legal Hukuk Bürosu’nda ortak avukat olarak, ulusal ve uluslararası müvekkillerine ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukukuna ilişkin hukuki danışmanlık hizmeti vermekte ve mahkemelerde çeşitli ticaret ve şirket uyuşmazlıklarını temsil etmektedir.
İleri derece İngilizce ve Almanca bilmektedir.