“Gelecek ve HVAC Sistemleri” ana temasıyla düzenlenen TTMD XV. Uluslararası Yapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu 20-23 Eylül 2022 tarihleri arasında yapıldı. TTMD’nin ikinci kez sanal olarak gerçekleştirdiği sempozyuma 20’den fazla ülkeden 400’ü aşkın bireysel izleyici katıldı.
8 ana konu başlığında 9 oturum ve 1 panelin düzenlendiği Sempozyumda dört gün boyunca toplam 23 saat yayın yapılırken, Sempozyum için çok sayıda ulusal ve uluslararası kurum ile etkileşim sağlandı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sempozyum Organizasyon Komitesi Başkanı Tuba Bingöl Altıok, son iki yılda insanlığın daha önce tecrübe etmediği koşullardan geçtiğini ve bunun sonucunda geleceğe adapte olabilmek için yeni hazırlıklar yapması gerektiğini belirterek, sempozyumun ana temasını bu nedenle Gelecek ve HVAC Sistemleri olarak belirlediklerini söyledi. Altıok 4 günlük program hakkında kısaca bilgi verdikten sonra, geçmiş TTMD Sempozyumlarında büyük emek harcayan ve geçtiğimiz yıl vefat eden Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç adına hazırlanan anma videosunu yayımladı.
Açılışta konuşan Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Sapçı, Covid-19 salgını henüz sona ermediği için Sempozyumu tekrar sanal olarak düzenlediklerini söyledikten sonra TTMD hakkında kısa bilgi verdi ve sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre binalar birincil enerji kaynaklarının ve elektriğin en büyük tüketicisidir. Türkiye’nin de imzaladığı Paris Anlaşması ile 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyon hedefi için mücadele etmek, bina mekanik tasarım mühendislerinin ve HVAC sistemlerimizin ortak meselesidir. Aksi takdirde, küresel ısınmayı 2°C’nin altında sınırlamak kolay olmayacaktır. SARS-CoV-2 virüsünün yol açtığı salgın, bu iç mekân virüsünün, bina mekanik hizmetleri tasarım ve işletme mühendislerinin dâhil olması gereken bir İç Mekân Hava Kalitesi sorunu haline geldiğini ortaya koymaktadır. Bu, enerji tasarrufu, enerji verimliliği ve karbon emisyonu yerine bina tasarımında farklı bir yolun altını çizen yeni bir meydan okumadır. Bina sakinlerinin sağlığını ön plana çıkaran, değişen bir paradigma meselesidir. Bina mekanik tasarım mühendisleri ve inşaat mühendisleri, bina sakinlerinin iç mekân hava kalitesi artırırken, gelecekteki bina tasarım ve işletme yöntemlerimizde bir paradoks yaratacak şekilde daha fazla enerji tüketimi ve karbon sorununu çözmeyi hesaba katmalıdır.”
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, TTMD’yi MMO’nun organik bir parçası olarak gördüklerini, tesisat mühendisliğinin ve sektörün gelişimi için mesleki örgütlerin bir arada çalışması gerektiğini belirtti. Yener, özellikle Covid-19 salgını sırasında yapılan ortak çalışmaların önemine değinerek kamu yararı, kamusal hizmet, ile toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda yola birlikte devam edilmesi ifade etti.
İSİB adına konuşan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Poyraz, iklimlendirme sektörü olarak iklim krizindeki bütün paydaşların kendi rolünü sorgulaması gerektiğine dikkat çekerek, standartların sürekli geliştiğini ve gelecekte yalıtım, enerji verimli cihazlar, kapalı mekân hava kalitesi gibi konuların daha önemli hale geleceğini söyledi. Poyraz; “Sektörde tasarımcılar, üreticiler, taşeronların birbirleriyle uyum içerisinde çalışması, cihazların doğru kurulması ve enerji kaybı yaşanmaması gerekiyor. Gelecekte iklimlendirme sektöründe çalışacak kişilerin eğitimi çok önemli, profesyonellerin artmasıyla birlikte diğer sektörlerle de ciddi işbirliği yapılacağını düşünüyorum” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, oturum başkanlığını Dr. Murat Çakan’ın yürüttüğü ilk oturumda Lidia Morawska “Daha iyi iç mekân hava kalitesi için tasarımlar” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Covid-19 salgını ile mücadelenin hala devam ettiğini belirterek, hava yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili bilimsel veriler paylaştıktan sonra mevcut standartların havalandırma koşullarının yeterliliğini sorguladı. Morawska: “İç mekân hava kalitesi standartlarında kirleticiler tanımlanmalı ve bu standartlar zorunlu olmalı. Havalandırma etkin ve yeterli hale getirilmeli, ortak kullanılan alanlardaki havalandırma ise, hava yoluyla bulaşan partikülleri kontrol altında tutacak seviyede olmalı” dedi.
2. konuşmacı REHVA Başkan Yardımcısı Ivo Martinac “Binaların daha iyi yaşam süresi performansı için sertifikalı kalite yönetim hizmetleri” konulu bir sunum yaptı. Binaların performans eksikliği ölçülmesine ve bu ölçümlerle bilgi sahibi olunacağına değinerek konuşmasına başlayan Martinac; “Çoğu binada uzun dönem performans ölçüm değeri bulunmamakta veya paylaşılmıyor. Teknik personelin eğitimi yetersiz ve bu da sistemin erken uyarılarının fark edilmemesine neden oluyor. Hizmet kalitesi yönetimi çok eksik. Diğer büyük endüstrilerde bunlar varken, binalarda da olması gerekiyor” dedi. Martinac İsveç’te görülen bina performans eksiliğine verileri aktardı.
Açılış oturumunun son konuşmacısı Mehmet Doğan: “Son küresel enerji krizinin karbonsuzlaştırma gündemine etkisi” başlıklı bir sunum yaptı. Küresel enerji krizinin başlangıcı ve devam süreci, salgın öncesi, salgın süresi ve sonrasındaki petrol fiyatlarıyla ilgili bilgi hakkında bilgi vererek sunumuna başlayan Doğan, elektrik fiyatlarının geçmişi, Rusya-Avrupa arasındaki boru hatlarının tarihçesine değindi. Karbonsuzlaşmanın adım adım gerçekleşmesi gerektiğini belirten konuşmacı, bu süreçte yaşanan doğal gaz kesintileri ve fosil yakıt tüketimi ile emisyonların yükselmesine dikkat çekerek yenilenebilir enerjilerin önemini işaret etti.
Sempozyumun “Covid-19 ve HVAC Sistem Çözümleri, Pandemi, Azaltma ve Tasarım” konulu gerçekleşen ilk teknik oturumu, Jarek Kurnitski’nin “Covid-19’un hava yoluyla bulaşmasını azaltmak için havalandırma çözümleri” başlıklı sunumuyla başladı. HVAC çözümleri ve damlacıkların iletimiyle ilgili bilgi veren Kurtnitski, iyi havalandırılan bir odada bile virüs konsantrasyonunun var olduğunu gösterdi ve oda iyi havalandırılmıyorsa yüksek doza maruz kalınabileceğini söyledikten sonra REHVA’nın hazırladığı Covid kılavuzları hakkında bilgi verdi. Kurnitski, REHVA’nın mevcut binalardaki havalandırma sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik tavsiyelerini ve oda havası temizleyici kriterlerini aktardıktan sonra örnek hesaplama yöntemlerini gösterdi.
Oturumun ikinci konuşmacısı William Bahnfleth “Covid-19 ve HVAC sistem tasarımı ve işletiminin geleceği” başlıklı sunum yaptı: Bahnfleth: “Hava ile bulaşan hastalıkların çok bulaşıcı ve çok ciddi sonuçları olabiliyor. HVAC tasarımları ve işlemleri havadan bulaşma riskini etkiliyor. Bina tasarımında kullandığımız iç hava kalitesiyle ilgili standartlar geliştirilmeli. Dış hava kullanımı riski azaltmada bir yöntem ama en iyi sonuç olduğu söylenemez. Esnek tasarımlar ve alternatif havalandırma çözümleri gerekli” dedi. Havalandırmanın geçmişine değinen konuşmacı, havadan virüs yoluyla bulaş örneği verdikten sonra sağlıklı, esnek ve sürdürülebilir çözümler sağlanması gerektiğini ifade etti.
“Binalar en iyi ilacımızdır” başlığında bir sunum gerçekleştiren Dr. Stephanie Taylor, binaların tarih boyunca geliştiğine ancak bulaşıcı hastalıkların da arttığına dikkat çekerek binaların hem patojen bulaşıcılığını azaltacak hem de insan bağışıklığını destekleyecek şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi. İnsanların zamanlarının %90’a yakın kısmını kapalı alanlarda geçirdiğini ve iç ortamda birçok zararlı bakteri barındırdığı gibi yararlı organizma ve patojenlerin de bulunduğunu söyleyen Taylor; düşük nem oranının enfeksiyon bulaşma oranını artırdığını ifade ederek binalar için insan sağlığı standartlarının belirlenmesi gerektiğini belirtti.
“Mevcut bir binanın HVAC sistemlerinde Covid-19 ile ilişkili alınması gereken önlemler” konulu sunumunu yapan Yüce Alpan, Covid-19 ve HVAC sistemleri, binalara giriş, mevcut klima santralleri, mevcut filtrasyon konseptleri, UV-C filtre tavsiyeleri, görünür oda aydınlatmaları, hava kanalı ve BMS sistemleri başlıklarında bilgiler ve tavsiyeler paylaştı. Oturumun son konuşmacısı Nur Çobanoğlu “Doğal olarak havalandırılan sınıflarda hava yoluyla bulaşın sayısal olarak incelenmesi: Sınır Koşullarının Etkisi” başlıklı sunumunu yaptı.
Yapı Bilgi Modelleme, Veri ve Simülasyon ana başlığında yapılan ikinci teknik oturumda, “Bina tasarımının erken aşamalarında enerji tüketimini değerlendirmek için yeni yollar geliştirmek” konulu bir sunum yapan Tibeiru Catalina, binalarda enerji analizinin önemine dikkat çekerek enerji ihtiyaçlarının tahmin edilmesi ve tasarım öğelerinin optimizasyonunu vurguladı. Yenilenebilir enerji sistemlerinin, boyut, sistem seçimi ve kaynakların birbirine bağlanması ve sistemlerin komutası olmak üzere 3 problemi olduğunu söyleyen Catalina; binalarda doğru simülasyon sonuçları elde edebilmek için mimar ve mühendislerin birlikte çalışması gerektiğini söyledi.
“COVID-19 ve diğer virüslerin, bakterilerin ve uçucu organik maddelerin bertaraf edilmesinde yenilikler (Vocs): Yeni nesil fotokatalitik filtre tasarımı ile bir sistem modeli” konulu ikinci sunumu Ayşe Simay Tuncay gerçekleştirdi. Oturumun son konuşmacısı Drury Crawley, “Dijitale Geçiş – Sürdürülebilir kentsel gelişim için altyapı esnekliğinin modellenmesi” konulu sunumuna dünya çapında binaların enerji kullanım verilerini aktararak başladıktan sonra, 3 boyutlu modellemeler ile tüketim değerlerinin kontrol edilebileceğini belirtti. Crawley çok sayıda simülasyon örneği sunduktan sonra, dijital ikizlerin çevreyi ve binaları daha iyi anlamamızı sağlayacağını, bütünsel bir yaklaşımla riskleri daha kolay hesaplayabileceğini söyledi.
TTMD Sempozyumunda ikinci gün, Doç. Dr. Gülsu Ulukavak Harputlugil’in moderatörlüğünü yürüttüğü Gelecek ve HVAC Sistemleri Paneli ile başladı. İlk konuşmacı Karsten Voss, “Kentsel konut bina stokunun dönüşümü için HVAC mühendisliği” başlıklı sunuma Solar Decathlon Europe yarışması hakkında bilgi vererek başlayarak tasarım ve bina alanında 10 farklı disiplinde puanlama yapıldığından söz etti. Yarışmaya katılan evlerde net enerji fazlası elde edildiğini gösteren Voss, havalandırmada ısı geri kazanımı, ısıtıcılarda ısı geri kazanımı, PVT& ısı pompası – hibrit solar sistemlere değindi.
İkinci panelist Lada Hensen Centnerova, “HVAC tasarımında ve sonrasında iklim değişikliği ve uyum stratejileri” konulu bir sunum yaptı. İç mekan ortamını etkileyenler faktörleri dış mekan, binanın kendisi, sistemler ve insanlar olarak sıralayan konuşmacı, daha sonra bina ve çevre, izolasyon ve hava sızdırmazlığı, havalandırma ve hava hızı, pencereler ve gölgeleme, beklentiler ve deneyimler, davranışlar ve aktif soğutma başlıklarında bilgiler aktardır.
“Esnek soğutma: mevcut çalışmalar ve gelecek vaat eden iki teknoloji” konulu sunumu yapan Ongun Berk Kazancı, IEA EBC Annex 80 hakkında özet paylaştıktan sonra radyant ısıtma ve soğutma sistemleri, kişiselleştirilmiş ortam kontrol sistemleriyle ilgili karşılaştırmalı bilgiler verdi. Son panelist Da Yan ise “Toplu öğrenme ve derin pekiştirmeli öğrenme ile termal enerji depolama sisteminin akıllı kontrolü” bildirisini sundu. Dinleyicilerin yoğun ilgi gösterdiği panel, soruların yanıtlanmasıyla son buldu.
Dijitalleşme, bilgi teknolojileri ve operasyon teknolojileri ana başlıklı 3. teknik oturumda ilk sunumu “Veri odaklı akıllı binalar” başlığında Stephen White yaptı. Karar almada teknolojinin veriye erişim sağladığına dikkat çekerek sunumuna başlayan White, veri yakalama, veri yönetimi, veri analizi ve karar alıp harekete geçme gibi çalışmalar sayesinde öngörülere ulaşılabildiğini, bunun da enerji tasarrufuna katkı sağladığını belirtti. Veri odaklı akıllı bina tanımını yapan konuşmacı, enerji tarafında üretkenlik hizmetleri hakkında bilgiler verdikten sonra, dijitalleşme yolculuğundaki adımlardan söz ederek yapılması gereken hazırlıkları anlattı.
Oturumun ikinci konuşmacısı Yalçın Katmer, “Binaların Dijitalleşmesi, Bilgi Teknolojisinden Operasyon Teknolojisine” konulu sunumunda, insanlığın tarih çağları boyunca binalara olan ihtiyaç sürecinin değişimi ve gelişiminden bahsettikten sonra binaların dijitalleşmesinde güvenlik, konfor ve enerji gibi kriterlerin ön plana çıktığını ve bunun sonucunda nesnelerin internetine olan ihtiyacı anlattı. Bina otomasyon ve iletişim evrimine değinen Katmer; operasyon ve bilgi teknolojisi başlıklarının giderek birbirine yaklaştığını, daha çok iletişim sağlayan cihaz görüleceğini ve HVAC mühendislerine bilgi teknolojisi eğitiminin daha fazla verilmesi gerektiğini söyledi.
“Bölgesel enerji sistemlerinde dijitalleşme” başlıklı bir sunum yapan Carsten Rode, Danimarka’daki enerji laboratuvarı çalışmaları, Danimarka’nın sıcaklık ve enerji tüketim verileri hakkında bilgi verdikten sonra Danimarka’da kurulan iklim komisyonun akıllı toplumlarda enerji kullanımı konusundaki faaliyetlerini anlattı. Kopenhag’da kurulan kentsel enerji depolama sistemini gösteren Rode, bölgesel ısıtmada esneklik ve entegrasyonun önemine değinerek sistemlerin birbirine bağlanmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Oturumun son konuşmacısı Suzi Dilara Mangan “Düşük karbon ekonomisine geçişte konut binalarının performansını artırmak için erken tasarım desteği” konulu sunumunda, mevcut konutlarda yüksek emisyonlar ve düşük enerji verimliliği olduğunu, bina tasarımlarının birbirinden bağımsız olmasından kaynaklı karar verme süreçlerinin zorlu geçtiğini ve birçok farklı tasarım aracını kullanmayı gerektirdiğini söyledi.
Yeni Tasarım Kriteri Olarak İç Mekan Çevre Kalitesi ana başlıklı Sempozyumun 4. Teknik Oturumunda ilk sunumu “Bina çevre kontrolü ve esnek soğutma için ana akım bir yöntem olarak oda hava sirkülasyonu” konusunda Hui Zhang gerçekleştirdi. Hava sıcaklığı, hava hızı, radyasyon sıcaklığı, nem, kıyafetler ve metabolik ısı üretimi olmak üzere 6 parametrenin termal konforu etkilediğini belirten Zhang, her başlıkla ilgili çözüm örneklerini anlattı.
“PCM ve saydamlık oranlarının sıcak iklimlerdeki binaların enerji performansı üzerindeki birleşik etkisi” konulu sunumu yapan Eda Köse Murathan, uygulanan metotlar ve elde edilen sonuçları sergiledi. Mungan, tek bir değişkenin binalarda enerji tüketiminin azaltılmasında yeterli olmadığını, koşullara bağlı ve kombine etkilerin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Oturumun son konuşmacısı Serdar Uzgur, “Daha sağlıklı iç mekân havası sürdürülebilir arıtma sistemi tasarımı için ev bitkilendirmesi” sunumunda, yaşamakta olduğu Sinop ilinde elde ettiği veriler üzerinden bilgiler paylaştı.
Sempozyumun üçüncü günü Enerji Etkin Binalar başlıklı 5.Teknik Oturum ile başladı. İlk konuşmacı Doç. Dr. Gülsu Ulukavak Harputlugil “Yerel ve küresel bağlamda yüksek performanslı binalar” sunumuna iklim değişikliği, karbon ayak izi, küresel salgın, yapılı çevre ve konfor gibi sorunlardan söz ederek başladıktan sonra, binaların karbondioksit emisyonlarına en çok sebep olan sektörlerden biri olduğunu dikkat çekti. Binalarla ilgili doğru adımlar atılması halinde geleceğin değiştirilebileceğini söyleyen Harputlugil, yüksek performanslı binalar için bütünsel yaklaşımlar ve sistemlerin entegrasyonun önemli olduğunu belirtti.
Dr. Neşe Ganiç Sağlam, “Binalarda %100 yenilenebilir enerji desteği için çığır açan çözümlerin ön ticari alımları” başlıklı bir sunum yaptı. Avrupa’da konut dışı mevcut binaların yaklaşık %90’ının 2050 yılına kadar, yaklaşık sıfır enerjili bina kapsamında operasyona alınacağına dikkat çekerek bu amaçla yürütülen 6 farklı ülkedeki 6 farklı projenin detaylarını anlattı. Oturumun 3. konuşmacısı Touraj Ashrafian ise “Gelecekteki hava durumu senaryoları altında HVAC sistemlerinin performansı” sunumunda bina sistemlerinin bakım ve onarımlarının düzenli yapılması gerektiğini, mevcut sistemlerin güncellemesi yapılarak verimin artırılacağını, pasif strateji ve yenilenebilir enerji kullanımdan artış görüleceğini, yapıya en uygun HVAC sisteminin seçilmesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye’de bina enerji verimliliği politikaları: Tarihsel ve güncel durum üzerine bir inceleme” konulu bir sunum yapan Dr. Alpay Akgüç, fosil yakıtların Türkiye’deki enerji tüketimindeki rolünü ve bina enerji verimliliğinde bölgelere göre gelişmeleri anlattıktan sonra bina enerji performansı alanında uygulanan yönetmeliklerin süreç ve sonuçlarını paylaştı. Oturumun son konuşmacısı Nazanin Moazzen, “Bir konut binasında neredeyse sıfır enerjili binaların yaşam döngüsü enerji değerlendirmesi” başlıklı bildirisinde enerji tüketimi ve karbondioksit emisyonlarının azaltılması için bina kılıfı üzerinde mimari senaryoların uygulanması gerektiğini söyledi.
Mikro İklim, Bina Etkileşimleri ve Esneklik konulu, sempozyumun 6.Teknik Oturumunda “Mikro iklim simülasyonları” üzerine ilk sunumu yapan Gülçin Orakçı, dünyada binaların karbon emisyonu üretimindeki konumuna dikkat çekerek kullanılacak simülasyon programları sayesinde enerji etkin senaryolar üretilmesinin kolaylaşacağını söyledi. “Sıcak ve nemli iklimde esnek enerji sistemleri tasarımı” bildirisini sunan Alexander Zhivov, ilk olarak bu iklimlerde yaşanan konfor sorunları, yoğuşma, nem, küf gibi sorunlara değindikten sonra mimari ve mekanik problemleri anlattı ve çözüm önerilerini paylaştı.
“Isı eşanjörü seçimi ve kontrol yönteminin klima santralinin yıllık enerji tüketimi üzerindeki etkisi” başlıklı sunumu yapan Mete Özşen, pompa enerji tüketiminin fan enerji tüketimi kadar önemli olduğunu, tasarım aşamasında seçim kriterleri ve işletme maliyetlerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Covid-19 önlemleri̇ çerçevesinde doğal havalandırma imkânının araştırılması” üzerine konuşan Murat Sayın doğal havalandırma verimliliğinin; rüzgâr hızı, rüzgâr basıncı ve yönü, iç-dış mekânların basınç farkı, pençelerin konumu, yükseklik farklılıkları gibi parametrelerden etkilendiğini belirtti. Oturumun son konuşmacısı Ozan Serhat Yüce ise “Otomasyon yönetim sistemi entegrasyonu ile büyük hastane mekanik sistemlerinde tüketilen enerjinin etkin kullanımı üzerine bir vaka çalışması” bildirisini sundu.
Yeni HVAC Sistem Tasarımı Yaklaşımları temalı 7.Teknik Oturum Catalin Lungu’nun “Bina performans değerlendirmesi ve sertifikasyonu üzerindeki akıllı bina ve dijitalleşmenin etkisi” sunumu ile başladı. Binaların hayatımızın çok önemli bir parçası olduğuna dikkat çeken Lungu, yeşil bina, sıfır enerjili bina, pasif bina, akıllı bina ve yaklaşık sıfır enerjili bina gibi kavramlara değindikten sonra binalarda dijital dönüşüm ve bunun etkileri üzerine bilgiler paylaştı. Lungu, dönüşümün binalara konfor, güvenlik, enerji tüketimi gibi alanlarda değer katacağını, nesnelerin interneti ile akıllı binaların insan merkezli iç mekân şartları oluşturacağını ve akıllı binalar sayesinde akıllı şehirlere gidileceğini söyledi.
“ASHRAE Commissioning (BİD) standartlarında yenilikler” başlıklı sunumu yapan Walter Grondzik ASHRAE’de kurulan Commissioning komitesinin çalışmaları, mevcut standart ve yönetmelikler hakkında bilgi verdikten sonra yeni standart ve rehberleri anlattı. Oturumun başkanlığını yürüten Dr. Murat Çakan ise “Rüzgâr kaynaklı bir doğal havalandırma bacasının sayısal analizi” konulunu sunumuna iç mekân hava kalitesinin sağlık üzerindeki etkisinden bahsederek başladıktan sonra buna ek olarak pişirme sırasında ortaya çıkan gazların da sorun yarattığını belirtti. Karbondioksit sebepli kazara zehirlenmelere ilişkin bilgiler aktaran Çakan, bina içerisindeki baca ve boruların emiş performansıyla ilgili veriler ve araştırma sonuçlarını paylaştı.
7.Oturumun son konuşmacısı Prof. Dr. Ahmet Arısoy “Soğutulmuş su kullanılarak evaporatif soğutma” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Avrupa’da 2021 yılında soğutma günlerinin geçmişe oranla arttığına ve binaları soğutmak için HVAC sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Arısoy, buharlı soğutma teknolojisinin kuru ve sıcak iklimler için bir çözüm olduğunu söyledi ve Ankara’da bir bina örneği üzerinden veriler sundu.
Uluslararası Yapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu’nda son gün, Yenilenebilir Enerji Kullanımı temalı 8. Teknik Oturumda TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Sapçı’nın “Yapılı çevre geleceğimiz için neden daha önemli hale geliyor?” konulu sunumuyla başladı. Yapılı çevrenin tanımı ve bina performans ölçütlerinin 1970lerden günümüze zaman içerisindeki değişimiyle ilgili detaylı bilgiler veren Meriç Sapçı, yapılı çevrenin mevcut sorunlarına ve özellikle Covid-19 salgını sonrası önemli hale gelen iç mekân hava kalitesine değindi. Sapçı; “Yaklaşık sıfır enerjili binalar için, tüketilecek toplam yükü karşılayacak kadar yenilenebilir enerji üretilmeli. Mevcut bina stoku hızla güçlendirilmeli ve enerji verimli hale getirilmeli. Yeni binalar için Belgeleme, İletişim, Doğrulama (BİD) süreci işletilmeli bu sayede binaların amaçlandığı gibi çalışması sağlanmalı. Performans açığı tüm yaşam döngüsü boyunca izlenmeli, ölçülmeli ve gerekirse giderilmelidir. Tüm binalar gelecekteki doğa olaylarına ve salgınlara hazır hale getirilmeli ve esnek HVAC sistemleri kullanılmalıdır” dedi.
Oturumun ikinci konuşmacısı Livio Mazarella, “Kentsel düzeyde yenilenebilir enerji kullanımı: Sahil kentleri için fütüristik bir senaryo” başlıklı bir sunum yapıktan sonra son sunumu gerçekleştiren Leonidas Zouloumis “Güneş enerjisi destekli bir ısı pompası sisteminin çok kriterli tasarım ve işletim optimizasyonu”nu anlattı.
Sempozyumun 9. ve son Teknik Oturumu Temel Yaklaşımlar temasında düzenlendi. Prof. Dr. Hasan Heperkan “İklim nötr şehirler için sürdürülebilir soğutma ve yeni teknolojiler” konulu sunumunda enerji, iklim değişikliği, akıllı şehirler ve nesnelerin interneti uygulamaları gibi başlıklara değinerek sürdürülebilir soğutma ve optimal yalıtım projelerini anlattı. “REHVA Guide Book-24 Binalarda yangın güvenliği – Duman Kontrol Kılavuzu” başlıklı bir bildiri sunan Duhan Portakal; duman kontrolü, yangın aşamaları, basınç farkı, duman yönetim sistemleri, havalandırma sistemleri, damper çeşitleri, duman kontrol fanları gibi konularda bilgi verdi. Portakal, tüm kontrol ve sistemlerin uygulanması halinde; “Belirli bir süre için binanın yük kapasitesi korunmuş olur, yangının yayılması ve duman kontrol altına alınır. İtfaiye ekiplerinin işi kolaylaşır ve binada yaşayan kişiler zarar görmeden binayı terk edebilirler” dedi.
“Akıllı Kontrol Vanalarının Mekanik Tesisat Dizaynı, Uygulaması ve Kontrol Üzerindeki Etkileri” hakkında bir sunum yapan Orhan Taşdemir, enerji tasarruflu, dijital teknolojilere entegre olabilen ve insan hatasını minimize eden kombine balans vanalarının gelişimi üzerine bilgiler aktardıktan sonra Ayşe Uğurcan Atmaca “İtici nozul çıkış basıncının belirlenmesine yönelik yöntemlerin ejektör genleşmeli soğutma çevriminin performans analizleri üzerindeki etkileri” ve “Sabit alan karıştırma teorisi altında ejektör bileşen verimliliklerinin değerlendirilmesi” konulu iki ayrı sunum yaptı.
Ahmet Murat Tunç’un “Veri merkezi AHU Test Laboratuvarlarında atık ısı kullanımı yoluyla enerji tasarrufu” ve Süleyman Kavas’ın “EC motorlu fancoil ünitelerinin kullanımı ve fizibilite araştırması” üzerine yaptıkları sunumların ardından Sempozyumun teknik oturumları tamamlandı.
Kapanış oturumunda bir değerlendirme yapan Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arısoy, ikinci kez sanal olarak gerçekleştirilen Sempozyumda 4 gün boyunca konuşulan konuları kısaca özetledikten sonra, HVAC sektörüne gelecek için tavsiyelerde bulundu ve çalışmalara başlanması gerektiğini ifade etti. Arısoy, kayıt altına alınan bildirilerin tamamının paylaşılacağını bildirerek tüm katılımcılara teşekkür etti. Sempozyum Organizasyon Komitesi Başkanı olarak konuşmaktan onur duyduğunu söyleyen Tuba Bingöl Altok, bu sempozyumun bir son değil, bir sonraki sempozyumun başlangıcı olduğunu belirterek 4 günlük sempozyumda yer alan konuşmacılara ve hazırlık sürecinde emek harcayan herkese teşekkürlerini sundu.
Kapanış oturumunda son olarak konuşan TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Sapçı; “Çok kapsamlı bir çevrimiçi sempozyum gerçekleştirdik. Saygıdeğer konuşmacılarımızın katkılarından umarım izleyiciler de yeni bilgiler edinebilmişlerdir. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen tüm sempozyum paydaşlarına, organizasyon komitesine, uluslararası bilim komitesine; Sempozyum sponsorları Alarko Carrier, İSİB, FORM, Gelişim Teknik, Norm Teknik ve Viessmann’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.