Uluslararası Robot Federasyonu (IFR) verilerine göre 2017 yılında yüzde 2,8 pazar payına sahip cobot’lar (iş birlikçi robot), 2021 yılına gelindiğinde bu oranı yüzde 7,5’e yükseltti. Üreticinin “yeni normal” çağda üretimde karşılaştığı pek çok zorluğa çözüm üreten cobot’ların, yapılacak işin niteliğine göre de doğru seçilmesi gerekiyor. Dünya piyasalarında nümerik kontrol sistemlerinin önde gelen lideri FANUC’un Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, cobot satın alma aşamasında dikkat edilmesi gereken 10 ipucunu paylaştı.
Uluslararası Robot Federasyonu (IFR) 2017 yılında cobot verilerini derlemeye başladığında, bu yeni robot türü sadece yüzde 2,8’lik bir pazar payına sahipti. IFR’nin son raporu ise 2021 yılına kadar bu rakamın yüzde 7,5’e sıçradığını ve yeni konuşlandırılan cobot’ların sayısının bir önceki yıla göre yüzde 50 artarak dünya çapında 38 bin 966’ya ulaştığını gösteriyor. Endüstriyel robot ve insan arasında bir yere konumlanan cobot’lar günümüzde sahip olduğu çeviklik düzeyiyle üretimin daha hızlı ve hatasız yapılmasını mümkün kılıyor. Otomasyon endüstrisinde CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit de üreticilerin karar verme sürecine yardımcı olmak için cobot satın alırken dikkat edilmesi gerekenleri 10 maddede sıraladı.
Cobot seçiminde iş ve çalışan güvenliği öncelikli faktör
Cobot satın alma sürecinin tüm yönleriyle değerlendirilmesi gereken adımlardan oluştuğunu ifade eden Yiğit, “İş operasyonunun bir cobot’tan fayda sağlayıp sağlamayacağını belirlemek için, büyümeyi veya performansı engelleyen sorunlu noktaları belirleyerek iş vakasının oluşturulması gerekiyor. Bu noktada iş ve çalışan güvenliği ile iş gücü eksikliği cobot seçiminin temelini oluşturuyor. Çalışanların tekrarlayan işlerde yaşayabileceği olumsuzluklar için potansiyel uygulamaların belirlenmesi ise ağır yüklerin kaldırılması ve taşınması konusunda ortaya çıkabilecek sağlık ve güvenlik sorunlarını önlemeye yardımcı oluyor. Cobot seçiminin doğru sonuçlanması için bunun yanı sıra ‘Hassas bir görev mi?’, ‘Rahatsız edici hareketler içeriyor mu?’, ‘Sürekli bir insan varlığı gerekli mi?’ ve ‘Görevin hangi hızda gerçekleştirilmesi gerekiyor?’ gibi sorularla uygulamaları değerlendirmek gerekiyor. Cobot’un korumalı mı, korumasız mı yoksa kısmen korumalı mı olması gerektiğine dair güvenlik endişelerini belirlemek, bir cobot’un görev için doğru otomasyon çözümü olup olmadığı konusunda iyi bir gösterge oluyor. Üreticinin yaptığı yatırımı korumak için cobot seçiminde uzun ömürlülüğe de dikkat etmesi gerekiyor. Bu noktada pazara sunduğumuz CRX serisi cobot’lar sekiz yıl ‘sıfır bakım’ garantisi sayesinde üreticiye doğru yatırım şansı sunuyor” dedi.
Doğru bir cobot tercihi için hesaplama ve değerlendirme sürecinin önemi büyük
Cobot satın almada farklı iş süreçlerine uyumluluğun da es geçilmemesi gerektiğine değinen Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “Üreticinin taşıma kapasitesi konusunda yaptıkları en büyük hatalar arasında çok düşük değerlere inmek yer alıyor. Bu konuda taşıma yükü ve erişimi hesaplamak, cobot’un tam performansını sunması açısından hayati önem taşıyor. Yapılacak uygulamanın 2D veya 3D görüş gerektirmesi durumu ise sensörleri ve yardımcı ekipmanları seçmek için belirleyici bir unsur oluyor. Bunun yanı sıra cobot’un bir gıda üretim ortamı, tıbbi laboratuvar veya bir fabrika ortamında kullanılması durumuna karşı da ortamı değerlendirmek gerekiyor çünkü her alanın kendine ait dinamikleri, cobot’ların verimliliğini de doğrudan etkiliyor. Cobot’un CNC makineleri, parça besleme sistemleri, tutucular veya görüntü sistemleri gibi diğer ekipmanlarla iletişim kurup kurmayacağının belirlenmesi, bağlanabilirliği göz önünde bulundurmak adına cobot seçiminde etkili oluyor. Son olarak gelecek için plan yapmak, cobot’ların güncel veya yakın gelecekte ihtiyaçlara uyup sağlayıp sağlayamayacağı konusunda da önemli rol üstleniyor.”