Etik / Mühendislik Etiği: Kurallar ve Toplumsal İlkeleri (107. Sayı)

necmi-varlık-etik

Mühendislik Etiği: Kurallar ve Toplumsal İlkeleri

Necmi VARLIK
Makina Mühendisi

Mühendislik etiği kuralları, mühendislerin mesleki faaliyetlerinde doğruluk, tarafsızlık, sorumluluk ve toplum yararını gözetmelerini esas alır. Bu kurallar, mühendislerin teknik uzmanlıklarını etik çerçevede kullanarak insanların güvenliğini, sağlığını ve refahını koruma amacına hizmet eder. Etik standartlarının kökeni Antik Çağlara dayanıyor olsa da, modern anlamda mühendislik etiği 20. yüzyılda kodlanmıştır. ABD’de 1947 yılında American Society of Civil Engineers tarafından yayımlanan ilk mühendislik etik rehberi, bu alanda öncülük etmiş ve Dünya Mühendisler Birliği tarafından 5 Ekim 1977’de mühendislik etiği konusunda 7 temel ilke belirlemiştir. Türkiye’de ise mühendislik etiği üzerine tartışmalar ve bilincin artması 1990’lı yıllarda belirgin hale gelmiştir. Türkiye’de ki mühendis, mimar ve şehir plancılarının çatı meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin 2003 yılının Nisan ayında düzenlediği Mühendislik Mimarlık Kurultayında mesleki davranış ilkeleri 5 başlıkta yazılı hale getirilmiştir.

TMMOB tarafından yayınlanan Mesleki Davranış ilkeleri aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır.

1. Topluma karşı sorumluluklar,
2. Doğaya ve çevreye karşı sorumluluklar,
3. İşverene ve müşteriye karşı sorumluluklar,
4. Mesleğe ve meslektaşlara karşı sorumluluklar,
5. Kendilerine karşı sorumluluklar.

MÜHENDİSLİK ETİĞİNİN TEMEL İLKELERİ

Dürüstlük, Tarafsızlık ve Şeffaflık

Dürüstlük, mühendislik etiğinin vazgeçilmez bir ilkesidir. Mühendisler, profesyonel kararlarında ve raporlamalarında dürüst olmalı ve yanıltıcı bilgi vermekten kaçınmalıdır. Tarafsızlık, mühendislerin işlerini yaparken kişisel çıkarlarını, önyargılarını veya dış baskıları bir kenara bırakarak, sadece teknik gerçeklere ve etik ilkelere dayanarak karar vermeleri anlamına gelir. Şeffaflık ise, mühendislerin iş süreçlerinde ve iletişimlerinde açık ve anlaşılır olmaları gerektiği anlamına gelir. Örneğin, bir mühendis, bir projede karşılaştığı teknik zorlukları veya potansiyel riskleri işverenine veya müşterisine bildirmeli ve bu bilgileri saklamamalıdır. Dürüstlük ve şeffaflık, mühendislerin güvenilirliğini artırır ve toplumun mühendislik çözümlerine olan güvenini pekiştirir.

Toplumun Sağlık, Güvenlik ve Refahı

Mühendislerin temel etik sorumluluklarından biri, toplumun sağlığını, güvenliğini ve refahını korumaktır. Bu, mühendislerin tasarımlarında ve projelerinde güvenliği en üst düzeyde tutmaları gerektiği anlamına gelir. Örneğin, bir inşaat mühendisinin tasarladığı bir köprünün çökmesi, yalnızca maddi kayıplara değil, aynı zamanda insan hayatına da mal olabilir. Benzer şekilde, bir yazılım mühendisinin geliştirdiği bir güvenlik sistemi, kullanıcıların hassas verilerini koruyamazsa, ciddi güvenlik ihlallerine yol açabilir. Bu tür olaylar, mühendislerin güvenlik standartlarına ve düzenlemelere uygun hareket etmelerinin önemini vurgular.

Çevresel Sorumluluk

Mühendisler, projelerinin çevresel etkilerini değerlendirmeli ve sürdürülebilir çözümler geliştirmelidir. Çevresel sorumluluk, mühendislerin projelerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik çabalarını içerir. Örneğin, bir inşaat mühendisi, bir baraj projesi sırasında ekosisteme zarar vermemek için gerekli önlemleri almalıdır. Çevresel sorumluluk, mühendislerin gelecek nesillere daha temiz ve sağlıklı bir dünya bırakma taahhüdünü yansıtır.

Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik

Mühendisler, yaptıkları işin sonuçlarından sorumludur. Bu sorumluluk, hataları kabul etmeyi, düzeltici önlemler almayı ve gelecekteki benzer hataları önlemeye yönelik adımlar atmayı içerir. Örneğin, bir mühendis, bir projede bir hata tespit ettiğinde, bu hatayı düzeltmek için gerekli adımları atmalı ve sorunun nedenini araştırmalıdır. Hesap verebilirlik, mühendislerin etik bir şekilde hareket etmelerini ve mesleki onurlarını korumalarını sağlar.

Mesleki Yetkinlik ve Sürekli Gelişim

Mühendisler, mesleklerini icra ederken yetkin ve bilgili olmalıdır. Bu, mühendislerin yeterlilik sınırları içinde çalışmaları ve sürekli olarak mesleki becerilerini geliştirmeleri gerektiği anlamına gelir. Mesleki gelişim, mühendislerin bilgi ve becerilerini güncel tutmalarını ve yeni teknolojilere uyum sağlamalarını sağlar. Örneğin, bir HVAC konusunda çalışan mühendis, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularını sürekli araştırmalı, HVAC sistemlerinin tasarımı, simülasyonu ve analizi için yenilenen yazılım araçlarını kullanmayı öğrenmeli, mesleki bilgisini sürekli olarak güncellemeli ve yeni gelişmeleri takip etmelidir. Yetkinlik ve sürekli gelişim, mühendislerin işlerini en yüksek standartlarda yapmalarına yardımcı olur.

Adalet ve Eşitlik

Adalet ve eşitlik, mühendislik etiğinin kritik bileşenlerindendir. Mühendisler, projelerinde ve işlerinde adil olmalı ve ayrımcılık yapmamalıdır. Herkese eşit fırsatlar sunmak ve mesleki ilişkilerde adaleti gözetmek, mühendislerin etik sorumlulukları arasındadır. Örneğin, bir mühendis, bir projede çalışanların cinsiyet, ırk veya dini inançlarına göre değil, yeteneklerine ve katkılarına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunmalıdır. Adalet ve eşitlik, mühendislerin topluma ve meslektaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlar.

Mühendislik Etiğine Uymamanın Toplumdaki Zararlı Etkileri

Mühendislik etiği kurallarına uyulmaması ciddi toplumsal zararlarla sonuçlanabilir. En bilinen örneklerden biri, 1986’da meydana gelen Çernobil Nükleer Felaketi’dir. Teknik uzmanlıkta ve karar alma süreçlerinde etik değerlerden sapılması, çevresel tahribata ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Yine mühendislerin etik sorumluluklarına 1986 yılından diğer bir trajik örnek Challenger uzay mekiği kazasıdır. Mekiğin kalkışına saniyeler kala sorumlu mühendisin o-ringlerde sızdırma nedeniyle risk olduğunu uyarmasına rağmen NASA’dan ihale almak üzere olan şirket yöneticisinin “mühendis şapkanı çıkarıp, yönetici şapkanı takmanın zamanı geldi” demesi ve uyarının göz ardı edilmesi sonucunda mekiğin kalkışından 73 sn. sonra patlamasıyla sonuçlandı. Türkiye’de de 1999 Kocaeli Depremi’nde inşaat mühendisliği standartlarına uyulmaması ve denetim eksiklikleri, binlerce yapının çökmesine ve çok sayıda can kaybına neden olmuştur.

HVAC sektöründe etik kurallara uyulmaması özellikle enerji verimliliği, çevre koruması ve insan sağlığı açısından ciddi sorunlara neden olabilir. Örneğin, sözde maliyeti düşürmek amacıyla standarda uygun olmayan izolasyon malzemeleri kullanılması hem çevreye zarar verir hem de enerji kayıplarına neden olur.

Klimalarda yasa dışı soğutucu gazların kullanılması ise, ozon tabakasına geri dönülmez zararlar verebilir. Soğutucu gazlar, sıkı şekilde regüle edilmesi gereken maddelerdir. Ancak etik kurallara aykırı olarak daha ucuz ve yasa dışı tedarik edilen gazlar kullanılarak maliyet düşürülmeye çalışılabilir.

Dünyayı evlerine kapatan COVID salgını HVAC sektörünün ne kadar önemli olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır. Etik kurallara aykırı diğer bir davranış da, öngörülebilir risklere rağmen gerekli havalandırma tasarımı ve uygulamalarını ihmal etmektir. Bu durum, kapalı ortamlarda hava kalitesinin düşmesine ve kullanıcıların sağlığının bozulmasına yol açabilir.

Uzun vadede maliyetlerin artması, enerji kayıpları ve çevresel zararlar da HVAC uygulamalarında etik değerlerden sapılmasının bir sonucudur. Bunun ötesinde, etik olmayan tedarik zinciri uygulamaları ya da yetersiz işçilik, sektörün genel itibariyle güvenilirliğini zedeler.

Ahlak ve Etik Arasındaki Fark

İki terim genellikle birbirinin yerine kullanılsa da, ahlak ve etik arasında önemli farklar vardır. Ahlak, bireyin kişisel ve toplumsal değerlerine dayanırken, etik belirli bir meslek ya da disiplinin belirlediği kurallar sistemidir. Ahlak daha çok özneldir ve bireyin vicdanına dayanır; etik ise belirli standartlar ve yazılı kurallarla çerçevelenir.

Ahlaki değerler daha geneldir ve toplumun tümü tarafından benimsenmiştir. Oysa etik kurallar spesifik meslek gruplarına ya da disiplinlere özgüdür. Mühendislik gibi uygulamalı bilim dallarında, etik kurallar bireylerin ahlaki yargılarının ötesine geçerek, birden fazla kişinin ya da toplumun genel yararını gözetir.

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Mühendislik Etiğinin Rolü

Sürdürülebilirlik kavramı, gelecekteki nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğini tehlikeye atmadan, bugünün kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması anlamına gelir. Bu bağlamda mühendislik etiği, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarılması için kritik bir rol oynamaktadır.

Çevreye zarar vermeyen enerji kaynaklarının kullanılması, doğru enerji verimliliği teknolojilerinin uygulanması ve geri dönüşüm projelerinin tasarımı gibi konular mühendislik etiğinin temel unsurları arasındadır. HVAC sektöründe çevre dostu soğutucu gazların tercih edilmesi, yüksek enerji verimliliğini sağlayan ürünlerin tasarımı ve bina enerji performansını optimize eden yaklaşımlar, etik sorumluluğun bir gereği olarak öne çıkar.

Ayrıca, mühendislerin karar verme süreçlerinde uzun vadeli etkileri gözetmesi ve gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuzlukları asgariye indirmek üzere gerekli çözümleri hayata geçirmesi beklenir. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanan sistemlerin tasarlanması hem karbon emisyonlarının azaltılmasına hem de enerji maliyetlerinin uzun vadede düşmesine katkı sağlar.

Mühendislik Etiğinin Güçlendirilmesi

Mühendislik etiği konusunda farkındalığın artması ve etik kuralların daha geniş kapsamda uygulanabilmesi için eğitim sistemlerinin bu değere vurgu yapması gerekir. Teknik eğitim müfredatlarında etik konulara daha fazla yer verilmesi, mühendislik uygulamalarında etik değerlerin şuurlu bir şekilde uygulanmasına öncülük edebilir. Bununla birlikte, denetim mekanizmalarının sıkılaştırılması ve mühendislik projelerinin etik standartlara uygun olup olmadığını değerlendiren bağımsız kurulların önemi artmaktadır.

Etik kurallarına uyumu teşviki için yaptırımların caydırıcı olması gerekir. Ayrıca sektörde iyi uygulamaların öne çıkarılması ve bu yönde çalışan şirketlerin teşviki de önemlidir. Etik şampiyonları olarak adlandırılacak kuruluşların desteklenmesi ve sektör lideri olarak kabul edilmesi de etik davranışın norm haline gelmesine katkı sağlayabilir.

SONUÇ

Mühendislik etiği, mühendislik uygulamalarının sadece teknik doğrulukla sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal faydayı, çevreyi ve insan yaşamını da gözetmesi gerektiğini vurgular. Tüm mühendislik dalları gibi, HVAC sektöründe de etik kurallar hayati öneme sahiptir.

Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek, etik değerlerden ödün vermeyen bir mühendislik yaklaşımını gerektirir. Toplumun refahı, çevrenin korunması ve kaynakların verimli kullanımı, etik ilkelerle birleşen yenilikçi mühendislik çözümleriyle sağlanabilir. Mühendisler, etik sorumluluklarını yerine getirerek sadece bugünün değil, gelecek nesillerin yaşam kalitesini de güvence altına alabilir. Bu bağlamda, etik eğitiminin artırılması, denetimlerin sıkılaştırılması ve sektörde pozitif örneklerin öne çıkarılması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada kritik bir adım olacaktır.

ÖZGEÇMİŞ

Necmi VARLIK

1968 Soma Manisa’da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden 1991 yılında birincilikle mezun oldu. Meslek hayatına 1993 yılında Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde başladıktan sonra odanın eğitim, teknik hizmetler, asansör periyodik kontrolleri birimlerinde görev aldı. 2006 yılında Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Müdürü görevine atandı.
2015 yılında Şube Müdürünün emekli olması sonrasında 2015 Mayıs ayından beri Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Müdürü görevini yürütmektedir. Aynı zamanda İzmir ve Manisa’daki üniversitelerde mesleki davranış ilkeleri ve meslek etiği konularında seminer vermektedir.

Haber Arşivi