Hukuk / Çalışan Buluşu Nedir? (108. Sayı)

bulentkaptan

Çalışan Buluşu Nedir?

GİRİŞ

SINAİ MÜLKİYET KANUNU UYARINCA “ÇALIŞAN” KİMDİR?

Av. Bülent KAPTAN Kaptan, Hukuk Bürosu Marka ve Patent Vekili

Buluşların ve bu buluşlara patent alınmasının daha da önem kazandığı bu inovasyon çağında, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu da hizmet buluşu kavramı kapsamında çalışanı tanımlamıştır. Öncelikle, iş sözleşmesi ilişkilerinin düzenlendiği İş Kanunu ve Borçlar Kanunundan yola çıkılarak çalışan tanımı özgülenmiş, “özel hukuk sözleşmesi veya benzeri bir hukuki ilişki gereğince başkasının hizmetinde olan ve bu hizmet ilişkisini işverenin gösterdiği belli bir işle ilgili olarak bir bağımlılık içinde ona karşı yerine getirmekle yükümlü olan kişiler ile kamu görevlilerini ifade eder.” şeklinde ifade edilmiştir.

Tanım, çalışan kapsamında bir özel sektör, kamu çalışanı ayrımı yapmamaktadır. Bunun yanısıra, işyerinde öğrenimleri çerçevesinde bulunan öğrenciler ve stajyerler de “çalışan” tanımı içerisinde yer almaktadır.

 

Hizmet Buluşu Tanımı

Hizmet buluşu, çalışanın;

(1) bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya

(2) büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluştur.

Buluşun, hizmet buluşu olarak tanımlanabilmesi için çalışanın iş/hizmet akdi nedeniyle, işletmenin ihtiyacının giderilmesi veya işletme tarafından tespit edilen bir sorunun çözümü amacıyla yapılmış olması ve işyeri imkanlarının kullanılarak buluşa ulaşılmış olması gereklidir.

Çalışanın iş sözleşmesi kapsamındayken ancak bu tanım dışında, örneğin evinin garajında esas iş faaliyeti dışında yapacağı buluş ise serbest buluş olarak nitelendirilecektir. Yeri gelmişken, kanunun “Çalışan Buluşu” ifadesini bir üst kavram olarak kullandığını, buluşun bağlı olduğu işletme faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine, işverenin buluş üzerinde tam veya kısmi hak iddia edip etmemesine göre de “Hizmet Buluşu” ve “Serbest Buluş” olarak alt başlıklara ayrıldığını ifade etmekte yarar görüyoruz.

29.09.2017 tarihli Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik’in, fikri ve sınai mülkiyet konusu teşkil eden haklardan “patent” ve “faydalı model” tescili ile koruma altına alınabilecek nitelikteki “buluşlar” yönünden düzenlemeler içerdiğini, diğer haklar yönünden çalışan adına bir düzenleme bulunmadığını da ifade etmekte yarar bulunmaktadır.

Yükümlülükler

Sınai Mülkiyet Kanunu, çalışan buluşlarında hem çalışana hem de işverene karşılıklı yükümlülükler tahmil etmektedir. Bu yükümlülükler aşağıda ayrıntıları belirtileceği üzere, işçi yönünden bildirimde bulunma, işveren yönünden ise işçiye hak ve nesafete uygun bir bedel ödenmesi ve buluşa ilişkin patent başvurusunun yapılmasıdır.

Çalışanın Yükümlülükleri

1. Bildirim Yükümlülüğü

Sınai Mülkiyet Kanunu çalışana iş sözleşmesi devam ederken yaptığını düşündüğü buluşlarla ilgili işverenliğe bildirim yükümlülüğü düzenlemiştir. Bildirimin şekli konusunda kanunda açık bir tanımlama bulunmamakta, sadece yazılı olarak yapılması gerekliliği yer almaktadır. Yine, bildirim için kesin bir süre tanımlanmamıştır.

Kanun, bildirim süresi için gecikmeden yapılması konusunda bir ifade içermektedir. Yine, bildirimin muhatabı işveren tarafından belirlenmiş işyeri yetkilisi veya bir belirleme olmaması halinde buluşu yapan çalışanın birim yetkilisi olmalıdır.

Buluşun birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesi halinde bildirim buluşu yapanlarca birlikte yapılabilir. Bildirimin, buluşun çözdüğü teknik problemi, çözümün nasıl gerçekleştirildiğinin anlatımını da içermesi gerekir. Bildirim detayları 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.114 ve ilgili Yönetmelik 5. Maddesinde yer almaktadır.

Çalışan, buluşun serbest buluş olduğunu düşünüyorsa kural olarak bir bildirim yükümlülüğü bulunmuyorsa da, işverenin buluşun serbest bir buluş olup olmadığına ilişkin bir kanaate varmasına imkan verecek şekilde buluşun gerçekleşme şeklini işverene bildirmesi ileride çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmesi açısından önem arz edecektir.

Bunun yanısıra, serbest buluş tamamen işveren ticari faaliyetlerinin dışında olmakla birlikte, işveren buluşun ilgili olduğu alanda faaliyette bulunmak için ciddi hazırlıklar içindeyse, işverenin uygun şartlarda, tam hak sahibi olmadan buluştan yararlanma hakkı bulunacaktır. İşveren, bu tür buluşlarda bildirimin kendisine ulaştığı tarihi takip eden üç ay içerisinde herhangi bir cevap vermezse, bu konudaki öncelik hakkını kaybeder.

İşveren, bildirimi yapan çalışan(lar)a bildirimin kendisine ulaştığı tarihi bildirir. Bunun yanısıra, işveren, ilgili yazılı bildirimin kendisine ulaştığı tarihi takip eden dört ay içerisinde yazılı olarak buluş üzerinde tam veya kısmi hak talebinde bulunup bulunmadığını çalışana cevaben bildirmek durumundadır. Söz konusu bildirimin yapılmaması halinde buluş serbest buluş niteliği kazanır.

İşverenin çalışan buluşu yönünden kısmi hak talep etmesi durumunda, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. Bununla birlikte, kısmi hak talebi bildirimi, işverenin kısmi hak iddia ettiği buluş kısmını kullanabilmesine imkân sağlayacaktır.

Çalışan, işverenin ileri sürdüğü kısmi kullanmanın buluşun tamamını değerlendirmesinde önemli ölçüde güçlük çıkardığını düşünürse, buluşa ilişkin hakkın tamamen devralınmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçilmesini işverenden talep edebilir. İşveren, buna ilişkin yazılı talebin kendisine ulaşmasını takip eden iki ay içinde çalışana herhangi bir cevap vermezse buluşu kullanma hakkı sona erer.

2. Gizlilik Yükümlülüğü

Çalışan, serbest buluş niteliği kazanmadığı sürece hizmet buluşunu gizli tutmakla yükümlüdür.

İşverenin Yükümlülükleri

1. Bedel Ödeme Yükümlülüğü

İşverenin hizmet buluşu üzerinde tam hak talep etmesi durumunda, çalışan yıllık bazda olmak üzere, kendisine hak ve nesafete uygun bir bedelin ödenmesini talep etmeye hak kazanacaktır.

Bedel, buluştan elde edilecek kazanca göre ilgili yönetmelikte yer alan kat sayılar dikkate alınarak hesaplanacaktır. Hizmet buluşu birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bedel ve ödeme şekli her bir buluş sahibi için ayrı olarak belirlenecektir.

2. Başvuru Yükümlülüğü

Kural olarak, işverenin hizmet buluşunda tam hak talebinde bulunuyorsa Türk Patent ve Marka Kurumuna usulüne uygun patent başvurusunda bulunmakla yükümlüdür. İşletmenin haklı ticari menfaatleri, çalışanın muvafakatinin bulunması kaydıyla rüçhan ve buluşun kamuya mal olması hususları göz önünde bulundurularak başvuru ertelenebilir.

3. Gizlilik Yükümlülüğü

İşveren, buluşa yönelik olarak tam hak talebinde bulunmadığı durumlarda, kendisine bildirimi yapılan buluşa ilişkin bilgileri, çalışanın haklı menfaatlerinin devamı süresince gizli tutmakla yükümlüdür.

Sonuç

Çalışan buluşlarına ilişkin hükümler nispi emredicidir, bu nedenle çalışan aleyhine genişletilemez.

Yönetmeliğin 5. maddesinde işverenin bildirimin yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirleyebileceği ifadesi yer almaktadır. Burada işverenin belirleyeceği usul ve esasları geniş yorumlamak uygun olacaktır. Özellikle işverenin zaten AR-GE süreçleri ve bu süreçlerin ne şekilde işletileceğini belirlediği durumlarda hangi aşamada bildirim yapılacağı da belirlenebilir. Bu doğrultuda buluşu gerçekleştiren çalışan, işverenin belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde, (varsa her durumda işverenin belirleyeceği süre içerisinde kalmak koşuluyla) bildirim yapmalıdır.

Buluş faaliyetini ve kurallarını belirleyen yazılı metinlerin oluşturulması buluş bildirim süreçlerinin sağlıklı işlemesine yardımcı olabilir. Örneğin, Hizmet Sözleşmesi, Gizlilik Sözleşmesi, İşletme Strateji Belgesi, İşletme Buluş Yönergesi veya Yönetmeliği, İşletme Laboratuvar Defteri, İşletme Buluş Bildirim Formu, vb. metinler, işletme ve çalışanlarını yönlendirici nitelikte olacaktır.

ÖZGEÇMİŞ

Av. Bülent KAPTAN

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur, 1991 yılından bu yana İzmir Barosu üyesi olarak serbest avukatlık yapmaktadır. Bunun yanısıra, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde Patent ve Marka vekili olarak kayıtlıdır. Fikri ve Sınai Mülkiyet alanında, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Avrupa Patent Ofisi (EPO) eğitim çalışmalarında yer almıştır.

İç hukukta ve uluslararası alanda ağırlıklı olarak ticaret hukuku, uluslararası ticari sözleşmeler, şirket birleşme ve devralmaları alanlarında faaliyet göstermekte olup Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi, Uluslararası Avukatlar Birliği UIA (International Union of Lawyers) Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu üyesi, Patent ve Marka Vekilleri Derneği (PEM ) üyesidir.

Evli ve iki çocuk babasıdır, İngilizce (İleri – advanced), Çince (A2), Almanca (A1) bilmektedir.

Haber Arşivi