Bakış Açısı / “Kalabalık Yalnızlık” Türk Dil Kurumu (TDK) Tarafından Yılın Kelimesi Seçildi (108. Sayı)

onders

Türk Dil Kurumu (TDK), Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle, alanında uzman isimlerden oluşan Değerlendirme Kurulu tarafından 7 kelime/kavram belirlenerek Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinden halk oylamasına sunuldu ve bu yedi kelime arasından “kalabalık yalnızlık” en yüksek oyu alarak Türkiye’de yılın kelimesi olarak seçildi.

Önder SÖZEN
İletişim Uzmanı

“Kalabalık yalnızlık” kelimesinin yılın kelimesi seçildiği halk oylamasında diğer kelimeler “merhamet”, “yabancılaşma”, “algoritma”, “yozlaşma”, “yapay zekâ” ve “dijital yorgunluk” olarak belirlenmişti.

Değerlendirme Kurulu “kalabalık yalnızlık” kavramının belirlenmesiyle ilgili gerekçeyi şu şekilde açıkladı.

“2024 yılında, insanların kalabalıklar içinde yalnız hissettiklerini gösteren araştırmaların sayısında artış olduğu görülmektedir. Birbirlerinin zıddı gibi duran, teklik ifade eden “yalnızlık” ile çokluk ifade eden “kalabalık” aynı anda var olabilmektedir. Sosyolojik, psikolojik, iletişimsel gerekçelerle açıklanabilen bu durum, bireylerin gündelik yaşamlarında, kurdukları ilişki biçimlerinde kendisini göstermektedir.
Araştırmalar, sosyal medya ve dijital teknolojilerin kullanımının artmasıyla insanların kendilerini daha yalnız hissetmeye başladıklarını göstermektedir. Sosyal medya ortamında takipçi, beğeni sayılarının önem kazanması, sözde ‘kalabalık’ bir ortam oluşturulması yalnızlık hissine çözüm gibi algılansa da yalnızlık hissini artıran bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Dijital dünyanın gelip geçici ilişkiler önermesi, yalnızlık hissini derinleştirmektedir.

Diğer yandan hayatın giderek artan hızı, artan insan hareketliliğiyle birlikte toplumsal ilişkilerin zayıflamasıyla bağ kurmakta zorlanan bireyler, kendilerini kalabalıklar içinde yalnız hissetmektedirler. Bireyin çevresinde insan sayısının fazla olması, kendisinin yalnızlık hissetmediği anlamına gelmemektedir. Aynı ev içinde aile bireylerinin olması, aynı yemek masasında oturmaları yalnız hissetmeyi engellememektedir.”

Bu açıklama, günümüz dünyasında hızla değişen toplumsal ve bireysel dinamiklere dair önemli bir kavramın altını çiziyor. “Kalabalık yalnızlık” teknolojinin ve sosyal medyanın etkisiyle bireylerin kendilerini nasıl hissettiklerini anlamaya çalışırken, modern toplumların psikolojik ve sosyolojik durumunu anlamada kritik bir rol oynuyor.

Bu bağlamda “kalabalık yalnızlık” kavramı, hem bireylerin dijital dünyadaki etkileşimlerini hem de fiziksel dünyadaki ilişkilerini sorgulama fırsatı sunuyor. Bir yandan insanlar daha geniş bir sosyal çevreye erişim sağlarken, diğer yandan bu “bağlılık” yüzeysel veya geçici kalabiliyor. Aynı şekilde, fiziksel ortamda bir arada bulunmak da bireyler arasında anlamlı bir bağ kurulduğu anlamını taşımıyor.

“Kalabalık yalnızlık” kelimesini yarışa girdiği diğer kelimelerle karşılaştırıp halk oylamasında yılın kelimesi seçilmesinde etkili olan özelliğini değerlendirdiğimizde son yıllardaki hem alışkanlıkların hem de yaşam koşullarının oluşturduğu birikmişliğin bir sonucu olabileceği üzerinde durabiliriz.

Tüm fiziksel ve dijital yakınlaşmalara rağmen eski toplumsal ilişkilerin kurulamaması ve bununla beraber yaşanılan her dönüşümün bu ilişkileri daha da devre dışına itmesi yalnızlaşma kavramını modern çağın sonucu olarak karşımıza çıkarmaktadır.

Modern insan, dijitalleşme ve kentleşmenin etkisiyle, özellikle sosyal medya ve yoğun şehir hayatı gibi kalabalık ortamlarda, fiziksel olarak bir arada bulunsa da duygusal ve sosyal anlamda yalnızlık hissini derinden deneyimlemektedir.

“Kalabalık yalnızlık” kelimesinin en etkileyici yönü bireylerin yoğun şekilde deneyimlediği ancak tarif etmekte zorlandığı bir durumu kısa ve çarpıcı bir şekilde özetlemesidir. Ayrıca bu kelime bireysel hem de toplumsal düzeyde yaşanan modern dünyanın çelişkilerini ve zorluklarını yansıtır.

TDK tarafından belirlenen ve oylamaya dahil edilen diğer kelimelere de bakacak olursak dijitalleşmenin direk veya dolaylı da olsa öne çıktığını söyleyebiliriz.

ALGORİTMA: Orta Çağ’da ondalık sayı sistemine göre, son zamanlarda ise iyi tanımlanmış kuralların ve işlemlerin adım adım uygulanmasıyla bir sorunun giderilmesi veya sonuca en hızlı biçimde ulaşılması işlemi.

DİJİTAL YORGUNLUK: Dijital teknolojilere uzun süreli etkileşimden kaynaklanan fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunlukla karakterize edilen yeni bir yorgunluk biçimidir. Hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle ortaya çıkabilir.

MERHAMET: Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.

YABANCILAŞMA: Belli tarihsel şartlarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin, bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen olan ögelerin değişik biçimde kavranması.

YAPAY ZEKA: Bilgisayarın, bilgisayar kontrolündeki bir robotun veya programlanabilir bir aygıtın insana benzer biçimde algılama, öğrenme, fikir yürütme, karar verme, sorun çözme, iletişim kurma vb. işlevleri sergileyebilme yeteneği.

YOZLAŞMA: Yozlaşmak durumu; tereddi, dejenereleşme, dejenerasyon.

Gelecek yıllarda TDK’nın sonraki yıllarda, daha umut, coşku, mutluluk ve gelişim içeren kelimelerin seçilmesini olanaklı kılacak bir gelecek dileğiyle…

ÖZGEÇMİŞ

Önder SÖZEN

1974 Yılında Almanya’da doğan Önder SÖZEN; 1998 yılında Ege Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden mezun oldu ve şu an Anadolu Üniversitesi, Sosyal Medya Yönetimi Bölümü’nde eğitimine devam etmektedir.

1997 yılında başladığı TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’ndeki çalışma hayatında sırasıyla basın yayın ve halkla ilişkiler, grafik tasarım, kongre organizasyonu ve eğitim birimlerinde görev alarak sürdürdü ve 2022 yılında emekli oldu. Daha sonra freelance olarak başladığı basın yayın ve grafik tasarım çalışmalarını halen Barks Ajans adıyla kurduğu şirketin çatısı altında sürdürmektedir.

Haber Arşivi